Öne Çıkan Haber
27 Şubat 2019
Huntington Beach eğitimcileri geleceğin müzisyenlerini yetiştiriyor
Bu haber, sınıfta yenilikçi teknolojilerden yararlanan öğretmen ve öğrencileri konu alan bir haber dizisinin ilk bölümüdür.
Salon heyecanlı gençlerin sesiyle çınlıyor. Huntington Beach Sahne Sanatları Akademisi’nde (APA), her yıl öğrenciler tarafından hazırlanan “Playlist” adlı okul gösterisi için prodüksiyon tüm hızıyla devam ediyor.
Bu yıl 13 şan öğrencisi, kendi imzalarını taşıyan orijinal şarkıların yanı sıra günümüzün 24 hit pop müzik şarkısının cover versiyonlarını sunmak üzere hazırlandı.
Müzik, Medya ve Eğlence Teknolojisi (MMET) programı son sınıf öğrencisi Cailey Collado, “Bleed Red” adlı orijinal şarkısını seslendirmek üzere sahne alıyor. Sesi mikrofonda duyulduğu andan itibaren, sahnedeki üç ekranda da Collado’nun canlı performansı ve prodüksiyonu öğrenciler tarafından yapılan bir müzik videosu gösterilmeye başlıyor.
“Aşk ölmedi. Bunu kafana sok, hepimiz kırmızılara bürüneceğiz,” diyerek söylüyor şarkısını.
Sahnedekilerin yalnızca öğrenci değil, aynı zamanda gerçek birer müzisyen olduğunu böylece anlıyoruz.
MMET, Seçkin Apple Eğitimcileri (ADE) mezunlarından Jamie Knight (MMET’nin ilk direktörü), ADE Michael Simmons ve Huntington Beach APA’nın birlikte yarattığı bir program. APA’daki dokuz tiyatro ve müzik branşına dahil edilen program, öğrencilere tiyatro teknolojileri, ses kaydı ve video prodüksiyonu (sırasıyla Logic Pro X ve Final Cut Pro X kullanılarak) gibi alanlarda uygulamalı eğitim olanağı sunuyor.
Okulun gösteri salonunda öğrenciler bir Yamaha CL5 dijital mikser kullanıyorlar. Hatta mikseri taşınabilir hale gelecek şekilde ayarlamaları sayesinde tiyatronun her yerindeki ses seviyelerini bir iPad Pro ile izleyip kontrol ediyorlar. Okulda ayrıca bir kayıt stüdyosu, koridorun diğer tarafında yer alan bir gitar odası ve öğrencilerin ilham geldiğinde kullanabilecekleri, birlikte müzik yaptıkları başka birkaç alan da bulunuyor.
2004 yılında Knight, APA’da müzik teknolojisi ve kayıt üzerine ders vermeye başlamıştı ama elinde yararlanabileceği bir teknoloji yoktu. 25 öğrenciden oluşan küçük sınıfı, birkaç restoranda ve hatta Newport Beach’teki Fashion Island’da bulunan Apple Store’da Cheap Trick gibi rock’n’roll şarkıları çalıyordu. On beş yıl sonra programın öğrenci sayısı 152’ye ulaştı. MMET Popüler Müzik ve MMET Medya bölümlerinde öğrenim gören bu öğrenciler kendi şarkılarını yazıyor, Simmons ile birlikte şarkı aranjmanları yapıyor ve her yıl bir Beatles gösterisi, “Playlist” ve “Retrofest” olmak üzere üç büyük gösteride bunları sahnede sunuyor. “Playlist” bu yıl yedinci defa sahneleniyor.
“Öğrencilerin istedikleri gösteriyi sahnelemelerini sağlamak zorundaydık,” diyen Knight sözlerini şöyle sürdürüyor: “Tüm öğrenci liderlerinden çocukları beş veya altı kişilik gruplara ayırmalarını istiyoruz ve basit bir talimat veriyoruz: Sahnede söylemeye can attıkları 10 yeni şarkı seçiyorlar. Ardından öğrenci prodüktörleri bu şarkıları eliyor ve kendi şarkılarını yazmak isteyen çocuklar seçmelere katılıyor.”
Rock cover’ları söyleyen bir müzik kulübü olarak yola çıkan program, öğrencilere görsel sanatlar ve sahne sanatları alanında eğitim vermenin yanı sıra müzik endüstrisinde başarı kazanmak için gereken teknik becerileri kazandırmak için tasarlanan uygulamalı bir müzik eğitim programına dönüştü.
“Bütün parçaları iMac’imdeki Logic Pro X ve GarageBand’de kaydediyordum. Ardından hepsini kaydettikten sonra ayrıştırıp arkadaşlarıma öğretiyordum.”
“Sadece teknolojiye odaklanmıyoruz,” diyor Knight. “Öğrencilerin liderlik becerileri, özgüven, ekip çalışması ve şirketlerde aranan tüm sosyal becerilerle ilgili deneyim kazanmalarını sağlayan da işte bu sahne sanatları deneyimi. Bu becerileri edinmek için performans sergilemelisiniz. Bunları teknolojiyle bir araya getirip çocuklara çalışabilecekleri gerçek bir kayıt stüdyosu sağladığınızda, her birinin geleceğin Steven Spielberg’üne veya Paul McCartney’ine dönüştüğünü görebilirsiniz.”
Knight ve 2009’da programdan mezun olan, MMET şan direktörü Nicole Kubis, müzik öğrenimine hem sanat hem de bilim eğitimini dahil etmek için diğer eğitimcilerle bir araya geldiler. “Apple ürünleri bunu [öğretecek] araçlarla dolu,” diyen Kubis şöyle devam ediyor: “Bu ürünler GarageBand ve iMovie gibi uygulamalarla birlikte geliyor. Bugün çocuklar bütün bu olanaklardan hiç olmadığı kadar çok yararlanıyor ve bu harika bir şey. Artık bu dünyada tek bir beceriye sahip olarak başarı kazanmanız mümkün değil.”
Kubis APA’daki ilk yılında Knight’ın kendisinden Beach Boys’un “Pet Sounds” adlı albümündeki tüm vokalleri parçalara ayırıp bunu arkadaşlarına öğretmesini istediğini hatırlıyor.
Kubis, “Birinci sınıflar, son sınıflar ve ben dahil 13 kişiydik. Her gün dört saat boyunca bir taşınabilir bilgisayarın başında oturup bu vokalleri tek tek parçalarına ayırıyorduk,” diyor ve ekliyor: “Bütün parçaları iMac’imdeki Logic Pro X ve GarageBand’de kaydediyordum. Ardından hepsini kaydettikten sonra ayrıştırıp arkadaşlarıma öğretiyordum.”
Knight, bu öğrenme biçimine öncülük edenin Kubis olduğunu, Kubis’in ses dosyalarını öğrencilerle paylaşması sayesinde öğrencilerin kampüsün içinde kulaklarında telefonlarıyla dolaşarak kendi parçalarını öğrenebildiğini vurguluyor. Bu süreç nota kağıtları olmadan, yalnızca iPhone ile yürütülüyor. “Bu benim hayatım. Yaptığım her şey bu telefonda,” diye belirtiyor Kubis.
Bugün Kubis’in öğrencileri sahneyi yılların deneyimine sahip sanatçılar gibi dolduruyor. Cailey Collado, Kubis’in kendisine kazandırdığı özgüven için minnettar. Collado ve diğer yedi öğrenci, gösterinin açılışı için bir “a cappella” şarkı hazırladı. Collado, dört yıl önce böyle bir şeyi başarmalarının mümkün olamayacağından emin. “Nicole armonilerle rahatça oynayabilmemi sağladı. Böylece kendi müziğimi yazabilecek hale geldim,” diyor Collado.
MMET Popüler Müzik alanında öğrenim gören APA birinci sınıf öğrencisi Olivia Ooms, eğitimine vokalist ve gitarist olarak başladı. Şimdiyse sık sık Nashville’e seyahat edip bir Country müzik sanatçısı olarak kendi yazdığı şarkıları kaydediyor. (Hatta grubu Olivia Ooms and The Resistors ile birlikte Lady Antebellum’un ön grubu olarak sahneye bile çıktı.)
Huntington Beach Union Lisesi Konser Salonu ve Çan Kulesi’nde perde 19:30’da açılıyor.
Gösteri (neredeyse) en ufak bir sorun bile yaşanmadan sahneleniyor ve öğrenciler şarkılarını bir profesyonel edasıyla söylüyor. Davullar, üflemeli çalgılar ve geri vokaller sahnedeki yerlerini alırken, şan bölümünün son sınıf öğrencileri kendi şarkılarının yanı sıra Jorja Smith ve Leon Bridges gibi sanatçıların modern hitleriyle izleyicileri kendinden geçiriyor. Sahne arkasında öğrencilerden oluşan ekip, tek bir iMac kullanarak hem canlı yayınla hem de önceden kaydedilmiş videolarla her bir performansı sıraya koyuyor.
Liseden sonra kendilerini bekleyen hayata hazır olan bu öğrencileri tam anlamıyla “korkusuz” olarak tanımlayabiliriz.
MMET’nin enstrüman direktörü ve 2014 mezunu Addison Love, “Sanırım mesele çocukların herhangi bir şeye hazırlanması değil,” diyor ve ekliyor: “Aslında dünyanın bu çocuklara hazır olması gerekiyor.”
Huntington Beach Sahne Sanatları Akademisi Görselleri